-miş.
Siz hiç, her şeyi geride bırakıp bambaşka bir hayata başlamayı hayal ettiniz mi? Kendinizi terk ettiniz mi? Ama öyle fantastik bir roman kahramanı gibi değil. Hayır. Bir sabah uyanıp isli bir soba gibi ruhunuzu kirleten o koyu gri işinizden istifa etmekten, çevrenizi ve tanıdığınız herkesi, her şeyi geride bırakmaktan, bir otobüs bileti alıp bambaşka bir şehre doğru yola çıkmaktan bahsediyorum. Geri dönüşü olmadan, öylece çekip gitmek. Bazen olur. Hayat sizi öyle derin bir karanlıkla sarıp sarmalar ki, elinizde kalan tek şey bir zamanı ve bir şehri öylece geride bırakıp yeni bir hayata başlamaktır. Ve her şey kadar, bunun da ağır bir bedeli vardır.
Bu hikâye bir otobüs biletiyle başlıyor. Bu bir, "-miş"'li geçmiş zamanın hikayesi.
"Bana geldiğinde günlerden pazardı. Çarşamba'dan bir sonraki cumartesi gününe dek onu görmedim sanırım. Aynı evin içinde bir hayaletti benim için. Sağda solda ondan izler oluyordu. Kenarı rujlu bir su bardağı. Birkaç atıştırmalıktan arda kalanlar. Kirli tavalar" Bölüm 18