Bir bar hikayesi
Sinan İŞLEKDEMİR, Bir bar hikayesi.
Bu durumda ne söylenir ya da ne yapılır hâlâ hiç fikrim yok aslında. Ama emin olduğum şey, kimseyi yargılamaya hakkım olmadığı. O buraya hayat üzerine öğüt dinlemeye ya da geri zekâlıca bir şey yaptığını duymaya gelmemişti. Üstelik, intiharın hiç de salakça bir yanı yoktur. Eğer bir insanın neden intihar ettiğini anlayamıyorsanız hem yozlaşmış saçma değer yargılarına sahipsinizdir hem de ne yaşamış olursanız olun, hayat size emin olun henüz o kadar sert vurmamıştır. Herkesin bir kırılma noktası vardır. Çoğu kişi hayat ile yaşam arasındaki farkı bilmez. Çünkü bu farkı onlara öğretecek tecrübeler yaşamak zorunda kalmamışlardır. Eğer aradaki farkı bilmiyorsanız anlatayım. Hayatın adil olmak, güzel olmak ya da anlamlı olmak gibi bir amacı yoktur. Hayatın tek amacı; sizi öldürmektir. Hepsi bu. Ve bazı kişiler için bu sonuca en hızlı şekilde ulaşacak çareler tasarlar. Yaşam, hayata karşı gerçekleştirilen romantik ve devrimci bir başkaldırıdır. Sonunda kaybedeceğini biliyor olsan da bu kavgaya devam edip geride bırakabileceğin bir bayrağın umududur.
Sahip olduğumuz sorumluluklardan, duygusal bağlardan, hayatın süregelen rotasından, bize verilen kimliklerden hiçbir yargılanma kaygısı duymadan yirmi dört saatliğine sıyrılarak, delice ve belki sapıkça, en ilkel yanlarımızı yaşamaya ve sonra sanki hiçbir şey olmamış gibi, sevdiğimiz ve değer verdiğimiz insanlara ve medeniyete geri dönmeye ihtiyacımız vardı.